Ülkücü ve Türk milliyetçiliğinin bilge lideri ve büyük dava adamı cennet mekan Başbuğumuz merhum Alparslan Türkeş (25 Kasım 1917) yılında Lefkoşa da dünya'ya geldi.
Merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş beyefendi yine (4 Nisan 1997) yılında Ankara da karlı bir Nisan ayında ebediyete intikal etti. Merhum Alpaslan Türkeş beyefendi, önce Türk askeri, siyasetçi, Başbakan eski Yardımcısı, Milliyetçi Hareket Partisi'nin (1969) kurucusu ve ilk genel başkanı olarak siyaset sahnesinde yerini almış ve arkasında yetiştirmiş olduğu, kadrolar ile büyük bir devlet ve siyaset adamıdır.
Merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş, (25 Kasım 1917) öğle vaktinde Koyunoğlu ailesinden "Tuzlalı Ahmet Hamdi Bey" ile "Fatma Zehra Hanım'ın" çocuğu olarak, Lefkoşa'da Haydarpaşa Mahallesi Kirlizade sokağı 13 numaralı evinde dünyaya geldi. Aslen Ataları Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesinden Kıbrıs'a göç eden bir ailenin çocuğudur. 1933'te ailesiyle birlikte, yeniden Lefkoşa'dan ayrılarak Limasol'dan kalkan İtalya bandıralı "Viyana" gemisiyle İstanbul'a geldi.
1933'te Lefkoşa doğumlu İzmit milletvekili "Hüseyin Sırrı Bellioğlu'nun" tavsiyesiyle ve yardımları ile Kuleli Askeri Lisesine geçici olarak kaydoldu ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçince asli kaydı gerçekleşti. 1936'da Kuleli Askeri Lisesi'nden mezun olup 1938'de Harp Okulu'nu bitirdi. 1939'da piyade asteğmeni olarak atış okuluna girerek buradan teğmen rütbesiyle mezun oldu (P. 938-348) Daha sonra 1940 yılında, merhum Muzaffer hanımefendi ile izdivaç yaptı. Çeşitli yerlerde subay ve askeri ateşe olarak görev yapan merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş 1960 İhtilalinin önemli Kurmay subaylığının yanında Başbakanlık Müsteşarı olarak görev yaptı. Daha sonra ters düştüğü ihtilalin lideri ve Devlet Başkanı Cemal Gürsel komutasında ki ekiple ve Korgeneral Cemal Madanoğlu'nun başında bulunduğu çalışma arkadaşları ile fikir ayrılıkları nedeniyle 14'ler diye tabir edilen ekiple birlikte tasfiye edilerek sürgüne gönderildi.
Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi dönemi Gökhan Evliyaoğlu'nun Adalet Partisi'ne katılma yolunda ki teklifini reddeden Alparslan Türkeş, milliyetçi çevreleri bir araya getirmek için 2 Mayıs 1963'te Türkiye Huzur ve Yükselme Derneği'ni kurdu. Darbe hazırlığı yapan Talat Aydemir - Fethi Gürcan ikilisiyle temas kurdu. Ancak Talat Aydemir'le anlaşamadı. Bunun üzerine darbeyi hükümete haber verdi. Kendisi de darbe girişimi nedeniyle yargılandı, ancak darbeyi hükümete duyurduğu için beraat etti. Alparslan Türkeş, sürgünde olduğu dönemde 14'lerden çoğu ile sık sık bir araya gelerek dönüşten sonraki stratejisini belirleyici toplantılar yapmıştı. Nitekim 31 Mart (1965)'te, 14'lerden Dündar Taşer, Ahmet Er, Muzaffer Özdağ, Rıfat Baykal, Mustafa Kaplan gibi eski MBK, (Milli Birlik Komitesi) üyeleri ile birlikte Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi'ne (CKMP) girerek fiilen siyasi hayata atılmış oldu.
Merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş 1974 yılında çok sevdiği biricik eşi Muzaffer hanımın vefatı üzerine 1976 yılda Seval hanımefendi ile ikinci kez evlenmiştir. Siyasi çalkantılarının ve kaos ortamının olduğu bir dönemde yine (1980) Askeri Darbesinde cuntacı Kenan Evren ve silah arkadaşları tarafından tutuklanarak Ankara 4. Nolu sıkıyönetim mahkemelerinde haksız bir şekilde yargılanmış ve 1985 yılına kadar 4,5 yıl ceza ve tutuk evlerinde ve hastane köşelerinde tutuklu kalmıştır. (1987) yapılan Türkiye Anayasa değişikliği referandumu'nda siyasal yasağı kalkmıştır. Aynı yıl Milliyetçi Çalışma Partisi'ne girmiştir ve yapılan kongrede genel başkan seçilmiştir. MÇP (1991) Türkiye genel seçimlerinde Refah Partisi ve Islahatçı Demokrasi Partisi ile seçim ittifakı yapmıştır. (1992) yılında 12 Eylül (1980) darbesi ile kapatılmış olan partilerin eski adlarını alması hakkında Siyasi Partiler Kanunu'nda yapılan değişiklikle MÇP'nin ismi de (1993) yılında MHP olarak değiştirilmiştir. (1995) Türkiye genel seçimlerinde parlamento dışında kalmıştır.
Merhum cennet mekan Başbuğumuz Alparslan Türkeş, (4 Nisan 1997)'de geçirmiş olduğu bir kalp krizi sonucu Ankara'da yaşama veda ederek milyonlarca Türk - İslam Ülkücülerini yasa boğmuştur. Cenazesi o güne kadar Nisan aylarında hiç görülmemiş yağan kara rağmen milyonlarca seveni ve dava arkadaşları, Ankara'da Türk dünyasının Başbuğu'na son görevlerini yapmak için Ülkemizin tüm illerinden ve Türk dünyası ile birlikte Avrupa'da yaşayanlar, sevenleri koşarak Ankara'ya akın ettiler ve yine Kocatepe'de kılınan cenaze namazına katılarak eşi benzeri görülmemiş bir cenaze töreni gerçekleştirilmişdi. Şimdi o Anıt mezarında ki ebedi istiratgahında huzur içerisinde yatmaktadır. Kabri, Ankara Beştepe'de bulunmaktadır. "O ne yaptıysa Devleti ve milleti için yapmıştır."
Başbuğun bıraktığı bu davadır bizlere
Tarihe not düşülsün söylediği sözlere.
Ali KARACA
O günleri tekrar hatırlattınız saygıdeğer hocam sevgili ağabeyim. Var olunuz. Ömrünüze bereket , merhum Alparslan Türkeş'e de Allah'tan rahmet diliyorum. Örnek siyasetçi örnek lider örnek insandı. Böyle birini sizin kaleminizden okumak büyük onur. Saygımla ...