MHP'Lİ Gökhan ARSLAN, Güngören Belediyesi Mart Ayı Meclisinde yaptığı konuşmada, İstanbul ve Güngören'de kentsel dönüşümün önemini ve ivedilikle bu çalışmaların başlanması gerektiğini dile getirdi.
Gökhan Arslan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
Kahramanmaraş merkezli deprem sebebiyle hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar dilerim. Bu deprem yeni değil, yaşandı defalarca ders çıkarmamız lazım diye bu mecliste Milliyetçi Hareket Partisi olarak defaatlarce dile getirdik. Deprem değil binalar öldürür, birkez daha hatılatalım. 3 sene önce bu mecliste anlatmıştık deprem gerçeğini; sağlam olmayan, zemini iyileştirilmemiş zeminlere ev yapılması, mevzuata uygun yapıların yapılmamaış olması, yanlış imar planları bize hem ekonomik olarak hemde can olarak ağıra mal olmuştur. Temennimiz bu acıların bir daha yaşanmaması ama ülkemiz deprem bölgesinde olduğu için deprem ile yaşamaya ve yaşamaya alışmamız mecburidir.
Depremde en önemli iki olgu göçük kaldırma ve ikmal lojistlik
Bir insanın günlük su ihitiyacı 5 lt ve yemek ihtiyacı en az bir öğündür. Her zaman depreme hazırlıklı olmak gerektiğinden nüfusa göre bunun da bölgede stoğunun yapılması gerekmektedir. Eğerki ana arterler üzerindeki binaları kentsel dönüşüme sokamıyorsak yapıların güçlendirme yapılması gerekir diye 3 sene önce bu kürsülerde söylemiştik. 3 sene sonra İBB güçlendirme projesini kendi bulmuş gibi ekranlarda boy gösterdi. Önemli olan yapılması biz demişiz, başkası demiş, biz yapmışız, başkası yapmış inanın önemi yok, önemli olan yapılmış olması sözde kalmaması... Bu söylediklerim Güngörenimiz içinde geçerli ve yapılan araştırmalar neticisinde en riskli ilçeler arasında yer almamız gerçekten önem arz etmektedir.
Zemin Bakırköy formasyonunda bulunmakta olup, kil ve alüvyondan oluşan bu zemin yapılaşma konusunda çok sıkıntılı bir zemindir. Bu zemine yapı yapılması içn zeminin iyileştirilmesi şarttır. Semt güngören projesinde uygulandığı gibi temelaltı kazık sistemi uygulanması gerekmektedir. Lakin 100 mt. ilerisinde Kiptaş'ın yaptığı konutlarda aldığımız bilgilere göre bu sistem uygulanmamıştır. Kimin yaptığı önemli değil ama alüvyon zeminde büyük risk arz etmektedir. Bunu da daha önce belirtmiştim. İBB meclis üyelerinin bu konuyla ilgilenmesini rica ediyorum.
Evet Kentsel Dönüşüm Şarttır. Ama ada bazlı olması gerekir. İmar planları değişikliği ile 3 mt. çekme mesafelerinin 3 mt’den 1,5 mt düşmesi kısmen de olsa dönüşümün önünü açmıştır. Ama Güngörenimizin bir diğer problemi binaların bitişik nizamda olması ayrı ele alınması gereken bir konu. Şimdi biz binaları özellikle bitişik nizamda olan binaların yerinde dönüşmesi o binayı sağlamlaştırır doğru ama yanındaki, aynı yükseklikta olmayan binalar risk doğurmaktadır. Deprem anında çekiçleme kuvvetiyle bu binalar birbirini vuracak. aralarından derz boşluğu olmadığından, aynı gabaride olmadığından kiminin bodurumu var kiminin olmadığından bu binalar birbirine vurarak yıkılacak. Birinin döşemesi diğerinin kolonunu kesecek, büyük bir felaketle karşı karşıya kalacağız.
Bir amca bana 70 yaşındayım evladım benim kentsel dönüşüme verecek param yok. zaten belkide göremem dedi. ee amca senin 70 yaşındaki allah göstermesin cesedini göcük altından çıkarırken biz ne yapıcaz. üzülmeyecekmiyiz dedim. biz afetlerle mücadele yasasını neden uyguamadık diye vicdan azabı çekmeyecekmiyiz dedim.
işte bizim daha önceden de meclis kürsüsünden dile getirdiğimiz kentsel fönüşüm istişare kurulu kurulması teklifimiz bu yüzdendi. bu kurulda her partiden bir kişinin olduğu, başkanın ve başkan yardımcılarının , avukatlarının, şehir planlamacıların , piskologların, müteahhitlerin, mimarların, jeolog ve jeofizikçilerin olduğu bir istişare kurulu deprem gerçeğini ve kentsel dönüşümün gerekliliğini ortak bir akılla halka anlatılması lazım diyerek kurulmalıdır.
bir husus daha varki zemin iyileştirmek şartıyla gabariyi yükselterek vatandaşlarımızın üzerinde oluşabilecek ekonomik zorluğu azaltabiliriz.
2. konu 1992 yılında dağlık karabağ hocalı’da yaşanan resmi kayıtlara göre 600 resmi olmayan kayıtlara göre 1000’nin üzerinde ermeniler tarafından soykırıma uğrayan, katledilen azerbaycanlı kardeşlerimizi unutmadık. türklüğün kanayan bu yarasında , hayatını kaybeden azerbaycan türklerine allah’tan rahmet diliyorum.
bu mecliste 1992 ‘de yaşanları ermeninlerin azerbaycan türklerine yaptıklarını bir soykırım olarak kabul eden tüm meclis üyelerimizede saygılarımı sunuyorum.
bu vesile ile beraat kandilinizi kutlar. Türk – İslam alemine hayırlara vesile olmasını Cenabı-Haktan niyaz ederim.
Yorum Yazın